Özlemek? Nasılda soğuk nasılda kış misali. Hayatınızda ne kadar özlediniz ya da kaç kişiyi iç çeke çeke beklediniz? Zor bir sınav gibi. Şıkları varken yok gibi. Ah bu hasret kaldıklarımız. Kimimiz çocukluğumuza,kimimiz kayıp giden anamıza ,babamıza,kimimiz gözyaşlarımıza ya da unuttuğumuz mutluluğumuza hasret kaldık çoğu zaman. O duygu gelince kapandık biranda. Bir gece ansızın çaldı yüreğimizin kapısını."Aç beklenen gelmese bile ben hatırlatmaya geldim" diye. Sıkıca kapadık gözlerimizi. Sonra bir sıcaklık yüzümüzde.O da ne öyle? Şıp şıp . Dudaklarımızın üzerinden boğazımıza kadar aktı damlalar. Tutamadık,tutamazdık. Elimizin tersiyle itemedik. Bir acı . Ama bu tarif edilir cinsten değil. Ne tatlı tadı ne tuzlu. Sadece acı. Sonra açtık gözlerimizi ,bastık hafızamızın düğmesine ve film başladı işte.
Anılar canlandı. Seni seviyorumdan tutunda tebessümlerinize kadar. Özlediğiniz insan ya da insanlar bir yürek kadar yakınınızda , bir beden kadar uzağınızda.Kimimizi yollar ayırdı kimimizi ölüm. Aynı şehri bırakın aynı ülkeye sığamaz olduk. Aynı gökyüzüne bakmamız yetti sadece. Özledikçe endişelendik,merak ettik. Ölümle gelen özleme çare " Sabır" dedik . Allahtan geldik allaha gideriz diye seslendik yüreğimize.Bir resim yetti kimimizin özlemini gidermeye ,bir şarkı yetti gurbeti gecede bitirmeye.
Kapattık yüreğimizin sesini. Bitirdik filmi. Gece bitmeye başlarken günde kaybolmamak için sağ avucumuzu öpüp bastırdık sol yanımıza. İyi geceler dedik usulca. Özlem işte. Gecede en çok yaşadık, gündüzde ise bir sır gibi tebessümlerimizle sakladık.
Özlediyseniz tutmayın içinizde. Yakındaysanız gidin öylece ,yüreğinizle. Zira özlemeye bile vaktiniz olmayabilir. Hayatta olan özlemleriniz bir gün sizi tamamen hasret bırakabilir.
Özlem mi?
Şu hayatta en çok yaşayıp,
En son kabul ettiği yüreğimin.
Damlalar akıyor dudaklarımdan boğazlarıma.
Aman efendiler ,
Ne kimselere kalayım hasret
Ne kimsede olayım gurbet.
Zamanım yok .
Gün gelmeye başladı.
Kavuşalım sabahta
Kavuşun sabahla.
Yorumlar
Yorum Gönder