Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

IS A CİTY İN THE BALKANS ; BELGRADE

We're just trying to find time and get away from work. I am not going from city to city in Turkey now I started to switch between countries. we leave the Sofia at 9.30 in the morning. We arrive in Belgrade at 2.   First, we enter the street where the Parliament Building and Belgrade inscriptions are located. I'm impressed by your architecture.You go with great advice euro. I like the architecture of the Capitol. there are human figures carrying horses on his back. I dont understand what is about it ? We meet two Serb girls. They helpt to us.   We are going to “MİHALİOVA STREET” with girls. Mihaliova similar “İstiklal Street” in Turkey. The street has got many art gallery. And Of course, the glass exhibition attracts my most attention. There's a picture of a hand in the Windows. Some art gallery free in the street. Hold it from butterflies made of honey , to paintings made of fabrics. A little girl was playing the violin in a great way on the street. Also, man is sing

OSMANLININ BİR ZAMANLAR MİSAFİR OLDUĞU BALKANLARDA BİR ŞEHİR ; BELGRAD

Bir heyecan ,bir kalkış. İşten vakit bulup kaçamak yapalım diyoruz. Türkiyede şehirden şehire gitmeyen ben şimdi ülkeler arası geçiş yapmaya başlamıştım. Bir zamanlar aşkına yenik düşen Koca Sultan Süleymanın bastığı topraklara şimdi ben gidecektim. Sabahın 9.30 bindiğimiz taksi ile tam 8 saatin sonunda Belgradda kendimizi buluyoruz.  Yaklaşık 45 leva yani 90 tl ulaşım için harcamış oluyoruz. Kış aylarında 2 otobüs şirketi var Sofyadan. İlk önce Meclis binasının ve Belgrad yazısının bulunduğu sokağa dalıyoruz. Mimarisi gözümü, gönlümü doyurmaya başlıyor. Size büyük tavsiye Euro ile gidin.          Zira biz Bulgar levalarımızı çok ucuza bozdurduk. Meclis binasının görkemi gözümü alırken , insanların atları taşıma sembolü en garibime giden obje oluyor. O sıra elimizde ki haritadan nerden başlasak diye düşünürken 2 sırp kıza rastlıyoruz. Sağ olsun bizi şehrin asıl caddesine götürüyorlar. Mihailova Caddesi bizim İstiklal Caddesinin ta kendisi desem yeridir. Tabi dikkatimi en

EL DEĞMEMİŞ ŞEHİR ÜSKÜP , MAKEDONYANIN İNCİSİ OHRİD

Herkesin övmek ile bitiremediği , bir zamanlar başından kalkmadığım “Elveda Rumeli” dizisinin çekildiği Makedonyaya gitmek için yola çıkıyorum. Saat 7 'de bindiğimiz küçük otobüs ile saat 11 'de Üsküpte oluyoruz. Yollar Alucranın yollarına benzemesi ile hiç yabancılık çektirmiyor. Sınırda Makedon Polisi Türkçe neden geldiğimizi soruyor. “Avrupa Gönüllüsüyüz” diyoruz. Ooo Allah Kolaylık versin diyor. Otogar ile şehir arası 10 dakika sürüyor.   Hava yağmak ile yağmamakta kararsız. Önce şimdilerin mimarisini ve Makedonyanın Zaferini yansıtan köprü karşılarken diğer bir yanda geçmişin tüm izleri ile bugün arasında köprü olan “Taş Köprü “gülümsüyor.   Taş köprüyü geçtikten sonra 20 yaşlarında ülkeye sahip   o lan ama ister kral ister hükümdar olsun ölümün herkesi bulduğu gibi onu da 30 yaşında ölümün bulması ile hayatını kaybeden Büyük İskenderin devasa heykeli karşılıyor. Üsküpte fazlasıyla heykel bulunmakta. İlerledikten sonra “Türk Çarşısının”sıcaklığı gurbetten üşüyen