Ana içeriğe atla

EN GÜZEL MERHABAMIZA,ANNELERİMİZE. kOCA BİR YÜREKLE SELAMLIYORUM,HEPİNİZİN YANAKLARINA BİR ÖPÜCÜK KONDURUYORUM

Gözünüzü ilk açmanızla hafif bir tebessümlü" Merhaba" . Bu merhaba öyle bir merhaba değil. Her zamankinden çok farklı.

Mesela ,ben senin artık hayatınım hoş
geldin demek. Ellerini sımsıkı tutacağım hiç düşmeyeceksin demek. Düştüğünde hep arkanda olacağım ama sen kalkmasını bileceksin . Canın yandığında ,yaraların olduğunda hafifçe üfleyip ,öpeceğim geçecek. Geçmeyen yaralarına,yüreğine,özlemine yüreğimi saracağım. demek.
Mesela ,her şimşekten korktuğunda öbür odadan mızmızlanmanı duyup ,gelip yanına yatacağım demek.Seni hep gökyüzüyle buluşturacağım,parklardaki salıncaklarla.Her yaptığın güzel şeyler için koca bir alkış ve tebessüm hediye edeceğim sana. Lakin ,her yaptığın kötülük için kızmaktan daha önemli ,yapmaman gerektiğini öğreteceğim demek.
Mesela,hastalandığında sana bunu hiç hissettirmeden iyileştireceğim seni demek. Gecenin bir yarısı kalkıp üzerini örtüp örtmediğini kontrol edeceğim ama sen anlamayacaksın. Sen büyüdükçe sana hep en güzel dost olacağım.Hiç bırakıp gitmeyen ,küsse bile vazgeçmeyen bir dost demek. Sana arada kızacağım da . Birde insanları çok sevdireceğim demek. Yüreğinin kapılarını ,başka yüreklere açmasını bilmen gerektiğini anlatacağım demek.Çıkmazların olduğunda kendinde ,hep yanı başında olacağım demek.  
Kaybetmeyi bileceksin ,özlemeyi bileceksin ,hayatı öğreneceksin ama tevekkülü de bileceksin demek.

Diyeceksiniz bir " merhaba" bu kadar şeyi anlatır mı? Anlatan o olmazda sizi usanmadan ,korkmadan ,tekmeleseniz de size kızmayan anne anlatır. Hayatınızın en güzel kokusu,en bitmeyecek başlangıcı ve en önemlisi sizi bunlarla tanıştıran annelerinizin anneler gününü bir yürek sevgiyle kutlarım.
Bir de benim hayatımın en güzel şiirinin,hiç bitmeyecek dizlerimin ve bana "şairliği " her anımda her zamanda öğreten meleğimin anneler gününü kutlarım.Tek bir güne sığdırmamak dileğiyle.

Mesela benim merhabam farklı sizinkinden
Şiirle öğretti her şeyi annem.
Dize gibi yaşamamı istedi benden
ve insanları koca bir yürekle karşılamamı istedi.
Bende onun öğrettiği gibi şimdi
Hepinizin anneler gününü ,
Koca bir yürek sevgiyle selamlayıp,
Yanaklarınıza bir öpücük konduruyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EL DEĞMEMİŞ ŞEHİR ÜSKÜP , MAKEDONYANIN İNCİSİ OHRİD

Herkesin övmek ile bitiremediği , bir zamanlar başından kalkmadığım “Elveda Rumeli” dizisinin çekildiği Makedonyaya gitmek için yola çıkıyorum. Saat 7 'de bindiğimiz küçük otobüs ile saat 11 'de Üsküpte oluyoruz. Yollar Alucranın yollarına benzemesi ile hiç yabancılık çektirmiyor. Sınırda Makedon Polisi Türkçe neden geldiğimizi soruyor. “Avrupa Gönüllüsüyüz” diyoruz. Ooo Allah Kolaylık versin diyor. Otogar ile şehir arası 10 dakika sürüyor.   Hava yağmak ile yağmamakta kararsız. Önce şimdilerin mimarisini ve Makedonyanın Zaferini yansıtan köprü karşılarken diğer bir yanda geçmişin tüm izleri ile bugün arasında köprü olan “Taş Köprü “gülümsüyor.   Taş köprüyü geçtikten sonra 20 yaşlarında ülkeye sahip   o lan ama ister kral ister hükümdar olsun ölümün herkesi bulduğu gibi onu da 30 yaşında ölümün bulması ile hayatını kaybeden Büyük İskenderin devasa heykeli karşılıyor. Üsküpte fazlasıyla heykel bulunmakta. İlerledikten sonra “Türk Çarşısının”sıcaklığı gurbetten ü...

BUGÜN GİT YARIN GEL

Evet diyeceksiniz ki bu kız bu başlıkla ne anlatmak istemiş. Bu başlıkla aslında ben değil insanlar anlatmış  Geçen gün hastaneye gitmiştim. Bir amca danışmaya "kızım tahlil sonuçlarını ne zaman göstermem mümkün olur?" demişti. Danışman ise amcanın yaşlılığını bırakın yüzüne bakmadan "BUGÜN GİT YARIN GEL." demişti çoktan. O anda düşünmüştüm. Ne kadar kolay söylüyorduk" bugün git yarın gelirsin" ya da "git sen şimdi ben seni çağırırım". Oysa ki düşünmüyorduk git dediğimizi, neler yaşadığını en önemlisi de bizim git dememize rağmen tekrar geri gelmeyi göze aldığını göremiyorduk aslında.  Danışman düşünmüyordu amca nasıl gelmiş,niye gelmiş tekrar nasıl gelir? Ya da sevilen adamlar,kadınlar düşünmüyordu nasıl sevildi,nasıl hissedildi ya da" git" dedikleri geri geldi mi? Ne kadar garip. Biz git demesini bilirken gidenler tekrar geri gelmeyi göze almazken bize git diyenler olduğunda biz geri gelmeyi bırakın hiç gitmeyiz. Ne kadar tuhaf ...

Kaybedişin Türküsü

Kaybetmek,bir trenin arkasından hiç geri gelmeyecek gibi el sallamaktır bir bakıma. Her insan aynı dozda yaşayamaz ama bence her insanoğlu elbet bir gün anlar.   İlk kaybedişiniz çocukluğunuzda başlar aslında . O zamanlar sizin dünyanız olan balonlar sıkı sıkı tutamadınız diye size ceza uçuverirler anında gökyüzüne . Arkasından kendi gökyüzünüzde ne kadar yağmuru başlatsanızda fayda etmez geri gelmesine. Bir dahakine daha sıkı tutacağım desenizde kayıverir elinizden yine gökyüzüne. Çocukluğunuzdaki kaybediş büyüdüğünüzde daha farklı olur aslında.B u sefer balonlarınızı değil insanları, insanı kaybedersiniz. İlk önce küçükken giden balonlarınız gibi yerine yenisi gelir sanırsınız ama bir bakarsınız koca bir boşluk. Bence kaybetmek iki türlüdür  . En zoru ve en acısı ölümdür. İnsanoğlu doğuşunu nasıl kabullendiyse ölümü bir o kadar kabullenememiştir kendi içinde. Çevrenizdeki  insanlar eşsiz olur sizin için önce . Hiç gitmeyecekmiş gibi sarılıverirsiniz sonra kolların...