Ana içeriğe atla

HAFIZAMDA ESKİMEYEN ŞEKER TADINDA BAYRAMLAR

Sıra sıra büyüklerin elini öpüp ufacık avucuma şekerleri doldurarak başlamıştım ilk bayramıma . Tam 1 hafta önceden bir heyecan kaplamıştı içimi. O zamanlar  moda olan rugan kırmızı bantlı ayakkabılarımı , beyaz elbisemi yatağımın baş ucuna misafir etmiştim. Sabahın ilk ışıklarında ezanla birlikte başlamıştı bizim evde ki bayram telaşı. Büyük bir sofra kurulmuş ve masaya oturulmuştu. Dedem ,babam ,anneannem ,annem ,dayım ,yengem . Koca bir sofra. Tebessümler yüzümüze ,sözler ağzımıza misafir olmuştu. Bizim oralarda bayram erkendi. Saat 9 dedim mi herkes bayramlaşmaya başlardı. Sona ben kalmıştım. Ufacık ellerim koca elleri öpmüş yanaklarım hediyelerini almıştı. Elime şekerin yanında liralar sıkıştırılmıştı. Ne kadar almak istemesemde "adetten alınır "lafları yankılanmıştı kulaklarımda . Gelen misafirlere şekerler çikolatalar ikram edilmiş gittiğim yerlerden avuçlarıma verdiklerim tekrar bırakılmıştı. Diyorum ya ilk bayramım en güzeliydi. Ben bayramları hep sevdim. Büyüdükçe yitirmedi eski benliğini. Ama eksildi istemeden. Gidenler oldu gelenlerin olduğu gibi. Şimdilerde bizim oralarda bayram İlk Bayramım gibi. Bir yanım buruk olsa da avucuma sığmayıp düşen şekerleri, yedikçe mutlu olduğum  çikolataları ,ayağımdan yatana kadar çıkarmadığım rugan ayakkabılarımı, öptüğüm elleri en çokta bayram yaptığım şehri hiç unutmadım. Hep sevdim . Sizde unutmayın eskileri . En çokta bayramlarınızı.

Avuçlarımda şekerler
Başucumda kırmızı ayakkabılar
Çikolata tadında bayramlar
İyi ki varlar ellerinden öptüğüm insanlar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ KIRIK BATTI YÜREĞİNİZE? YARADAN YARATTI BİR YÜREKLE,BİRDE BİZİM BİLE OLMAYAN RUHLA KULSUNUZ,YÜREĞİNİZE SEVGİ,SİZİN BİLE OLMAYAN RUHUNUZA SAYGILAR

Çağımızın en büyük problemiydi"fazla güvenmekle,fazla hayal kırıklığı". Kaç kırık battı yüreğinize ya da kaç kişiyi sığ deniz bulup atladınız masalına? Bence güven sığ bir denizdi. Herkese güvenilir mi demeyin zira başka çareniz yok. Herkese değilde "yüreklerine" güvenilir. O yüreği verene saygıda kusur etmemek için sığlığını koruyan da olur,bunu unutup alabora edende olur. Seçim bizim,kendimizdeki iç sesimizin olur. Eğer bir insanın yüreğine yakınsa yüreğiniz,ağzınızdan cümleler istemsizce dökülüyorsa bilin ki yolculuğunuz başlamıştır. Bu yolculukta yoldaşlarınız ya sizi iter ya da elinizden sıkı sıkı tutar. Siz karar vermelisiniz. Önceden anlaşılmaz insan. Ben çok güvenenlerdenim. Önce bakarım sonra "Yaradanımın yarattığıdır ,yanıltmaz "der sıkıca sarılırım yüreğine. Kolay kolay bırakmam sığ denizime aldıklarımı. Yolda bırakanlarda olur ,yol boyu beni taşıyanlarda. Olsun be bırakılsam da hayat ,,üzülsem de vardır yarattığımın bir bildiği der devam e...

IS A CİTY İN THE BALKANS ; BELGRADE

We're just trying to find time and get away from work. I am not going from city to city in Turkey now I started to switch between countries. we leave the Sofia at 9.30 in the morning. We arrive in Belgrade at 2.   First, we enter the street where the Parliament Building and Belgrade inscriptions are located. I'm impressed by your architecture.You go with great advice euro. I like the architecture of the Capitol. there are human figures carrying horses on his back. I dont understand what is about it ? We meet two Serb girls. They helpt to us.   We are going to “MİHALİOVA STREET” with girls. Mihaliova similar “İstiklal Street” in Turkey. The street has got many art gallery. And Of course, the glass exhibition attracts my most attention. There's a picture of a hand in the Windows. Some art gallery free in the street. Hold it from butterflies made of honey , to paintings made of fabrics. A little girl was playing the violin in a great way on the street. Also, man is sing...

EL DEĞMEMİŞ ŞEHİR ÜSKÜP , MAKEDONYANIN İNCİSİ OHRİD

Herkesin övmek ile bitiremediği , bir zamanlar başından kalkmadığım “Elveda Rumeli” dizisinin çekildiği Makedonyaya gitmek için yola çıkıyorum. Saat 7 'de bindiğimiz küçük otobüs ile saat 11 'de Üsküpte oluyoruz. Yollar Alucranın yollarına benzemesi ile hiç yabancılık çektirmiyor. Sınırda Makedon Polisi Türkçe neden geldiğimizi soruyor. “Avrupa Gönüllüsüyüz” diyoruz. Ooo Allah Kolaylık versin diyor. Otogar ile şehir arası 10 dakika sürüyor.   Hava yağmak ile yağmamakta kararsız. Önce şimdilerin mimarisini ve Makedonyanın Zaferini yansıtan köprü karşılarken diğer bir yanda geçmişin tüm izleri ile bugün arasında köprü olan “Taş Köprü “gülümsüyor.   Taş köprüyü geçtikten sonra 20 yaşlarında ülkeye sahip   o lan ama ister kral ister hükümdar olsun ölümün herkesi bulduğu gibi onu da 30 yaşında ölümün bulması ile hayatını kaybeden Büyük İskenderin devasa heykeli karşılıyor. Üsküpte fazlasıyla heykel bulunmakta. İlerledikten sonra “Türk Çarşısının”sıcaklığı gurbetten ü...